İçeriğe geç

Deprem ne sıklıkla olur ?

Deprem Ne Sıklıkla Olur?

Ankara’da büyüdüm, İstanbul’a sık sık giderim, ama hep deprem korkusu bir yerlerde vardır. Hatırlıyorum, çocukken evimizde her şey sağlamdı, sağlam olduğuna inandık. Ama bir deprem olur muydu, olur mu? Kimi zaman bu soruyu zihnimde tekrar tekrar döndürürdüm. Hangi şehir daha güvende, hangi bina gerçekten sağlam? Bir yanda mühendislik harikası binalar, diğer yanda ise ‘bizim evde hiç deprem olmadı’ diyen insanları dinlerken, büyüdüm. Peki, deprem ne sıklıkla olur? Bu sorunun cevabı ne kadar derin ve karmaşıksa, bir o kadar da gündelik hayatımızla iç içe.

Deprem Türkiye’de Neden Bu Kadar Önemli?

Öncelikle, Türkiye deprem kuşağında yer alıyor. Eğer buradaysanız, deprem her an hayatınıza girebilir. Buna ne kadar alışmış olsak da, hep bir tedirginlik vardır. Çevremizde ya da yakın geçmişte yaşanmış büyük felaketler, bu endişeyi sürekli canlı tutuyor. Bir anda bir deprem olur, gözler birbirine kayar, telefonlar açılır, herkes evde mi diye sorar. Tabii ki, büyüdükçe bu tedirginliğin bir miktar azaldığını hissediyorsunuz ama yine de o an ne olacak bilinmez.

Geçen yıl bir arkadaşım depremle ilgili bir tweet atmıştı: “Bugün küçük bir sarsıntı oldu, ama içimden bir ses, o kadar büyük ki!” Evet, küçük bir sarsıntı bile bazen o büyük korkuyu hatırlatıyor. Belki de bu yüzden her ne kadar sayılarını bilsek de, insanlar genelde ‘deprem ne sıklıkla olur?’ sorusunu bir türlü sormaktan vazgeçmiyor.

Türkiye’de Depremler Ne Sıklıkla Olur?

Biraz daha teknik bir bakış açısıyla, Türkiye’de deprem sıklığını değerlendirelim. Türkiye, dünyanın en aktif deprem bölgelerinden biri ve bu durum verilerle de destekleniyor. AFAD’ın son verilerine göre, Türkiye’de yılda ortalama 20-30 arası büyük deprem meydana geliyor. Ancak bu büyük depremler, her zaman medya ekranlarına yansımaz. Çoğu küçük ve orta büyüklükteki sarsıntılar, neredeyse her gün yaşanıyor. Yani, her gün aslında ufak bir deprem oluyor, ama biz onları genellikle hissetmiyoruz.

Mesela, 1-2 yıl önce Ankara’da bir gece yarısı 3.0 büyüklüğünde bir sarsıntı olmuştu. Uyandım, telefonu elime aldım ama kimse bir şey yazmamıştı. Sonra sabah kahvemi içerken arkadaşım “Ya dün gece deprem oldu, ama çok küçükmüş” dedi. “Ne zaman?” diye sordum. “Bilmiyorum, gece yarısı falan” dedi. Bir yanda depremin o anını anlamayan, diğer yanda ise her zaman o korkuyu taşıyan bir toplum var. Yani, deprem ne sıklıkla olur sorusunun cevabı, biraz da bizlere bağlı; bazen küçük sarsıntıları bile hissetmeyiz, bazen de büyük felaketlere dönüşebilecek olaylar olur.

Depremin Psikolojik Etkileri

Bununla birlikte, deprem sıklığından çok, psikolojik etkileri daha derin bir iz bırakıyor. Ankara’da, 1 yıl önce yaşadığım o sarsıntı sonrası, bir hafta boyunca her an yeniden olacağı korkusuyla yaşadım. Çalışma arkadaşlarım arasında da benzer bir kaygı vardı. Kimi gece, bir gürültü duyduğunda aniden uyanıp pencereden dışarı bakıyordu. Kimi de telefonunu elinde tutarak “İstanbul’da ne oldu?” diye soruyordu. Şehirdeki herkes, depremi hissedebileceğini düşünüyordu, ama yine de bir şeyler yapabileceğimize dair bir umut vardı.

Aslında bu durum, sadece depremin sıklığı ile değil, halkın yaşadığı travmalarla da doğrudan ilgili. 1999 İzmit depremi gibi büyük felaketler, hala hafızalarda. İstanbul’daki deprem riski, herkesin gözünde dev bir tehdit olarak duruyor. Her ne kadar, deprem ne sıklıkla olur sorusunun cevabı, çoğunlukla küçük sarsıntılar olsa da, büyük depremler göz önünde bulundurulduğunda, o küçük sarsıntılar bile tedirgin edici oluyor.

Deprem Ne Zaman Olur?

Belki de bu soruyu sormak daha anlamlı: Deprem ne zaman olur? Bu sorunun cevabı bilimsel açıdan net değil. Birçok farklı etken var, ama kesin bir tarih yok. Ancak Türkiye’nin farklı bölgelerinde bazı aktif fay hatları var. Bu hatlarda büyük depremler daha sık görülüyor. Örneğin, Marmara Bölgesi’nde fay hatlarının etkinliği ve sık sık yaşanan küçük depremler, gelecekte büyük bir deprem olasılığını artırıyor. Bu anlamda, 99 depreminden sonra alınan tedbirler, binaların güçlendirilmesi gibi çalışmalar önemli. Ancak bunlar ne kadar etkili olursa olsun, depremin kesin zamanı hala bilinmiyor.

Sonuç Olarak…

Deprem sıklığı, belki de bizim en çok korktuğumuz ama bir o kadar da alıştığımız bir gerçek. Her yıl yüzlerce küçük sarsıntı oluyor, çoğu zaman hiç fark edilmiyor. Ancak büyük depremler de unutulmamalı; her an gerçekleşebilir. Bunu unutmadan yaşamak, tedbirli olmak önemli. Deprem ne sıklıkla olur sorusunun cevabını bir kesinlik ile veremeyiz, ama her zaman hazır olmak, hem fiziksel hem de psikolojik olarak en doğru yaklaşım olacaktır.

Bunu düşündükçe, belki de asıl mesele depremin sıklığı değil, ona nasıl hazır olduğumuzdur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet mobil giriş